Kurşun-dökme-Kut koyma- Kut Dökme

Nazar/Negatif etki belirtileri-

Dalgınlık
Aşırı esneme sizinle konuşanlarında esnemesi
Sürekli uyku hali
Takıntılı düşünceler
Ateş basmaları
Mide bulantıları
Baş ağrıları
Zihin bulanıklığı
Sersemlik
Vücutta aşırı sivilcelenme
Sakarlıklar bir şeylerin kırılması düşmesi

KurşunDökmek Antik Mısır...

Kadim Asya ve Hala Finlandiya da yılbaşında...

Türkiye vb ülkelerde hala nazara vs karşı kullanılır.

Kurşun Dökmek Eski Kadim Türklerden kalma ŞAMANİK bir uygulamadır.

 

Kurşun dökmek suretiyle Biraz açmak gerekirse büyü, nazar, cin ve peri gibi rahatsızlıkların yanı sıra içsel sıkıntılarda ve hasta olmadığı halde hasta psikolojisine kapılan insanlara kurşun dökme uygulanmaktadır.

Kurşun Döktürmenin Temel amacı kişilerdeki olumsuz enerjiyi atmanın yanı sıra kişileri nazardan korumak amacıyla uygulanan yöntemdir. Bazı kişilerin, özellikle kurşun döktürdükten sonra bir hayli rahatladıkları gözlemlenilmektedir.

Şamanlar da kurşun dökme işini köyün yada bölgenin ŞİFACISI olan yaşlı bilge kişi gerçekleştirirdi.

Şamanizm de Kurşun Dökme ritüelinin adı "KUT KOYMA" "KUT DÖKME" olarak geçmektedir.Şamanlardan kalan bu gelenek gibi ,Türklerin bir çok geleneği, hemen hepsi ŞAMAN ATALARIMIZ dan kalma ritüellerdir.

Günümüz modern dünyasında da halan Kurşun Döken kişiler bulunmaktadır. Tabiki yine de bu kişiler bir şekilde el almış kişilerdir..

Nazar kelimesi, Türk Dil Kurumu’nun Sözlüğü’nde “bakış, bakma, göz

atma”, “Belli kimselerde bulunduğuna inanılan, insanlara, özellikle

çocuklara, evcil hayvanlara, eve, mala mülke, hatta cansız nesnelere de zarar

veren, bakıştaki çarpıcı öldürücü güç” anlamlarına gelmektedir..

“Göz değmesi haktır. Deveyi kazana, insanı da kabre girdirir.”

Böylece, nazara uğrayan deve nasıl ki ölüp, eti tencereye konuyorsa, aynı şekilde nazar edilen kişi de hayatından olup mezara girebilmektedir. Hadis-i şeriften nazarın tesirinin yalnız insana bağlı kalmadığı, bütün canlılara, hattâ insanı dikkatini çeken her türlü şeye de zarar verebildiği anlaşılmaktadır.

Nazara gelen kişiler, nazardan kurtulmak için döktürür.

Büyünün etkisinde bulunan kişiler, yaşanan üzücü olaylar karşısında yapılabilir.

Ev içinde ya da eşyalarda bulunan negatif enerjinin atılmasında kurşun dökülebilir.

Ruhsal ve bedensel bozukluklarda, unutkanlık, dengesizlik gibi durumlarda kurşun dökme uygulamasından yararlanılabilir.

KURŞUN DÖKMEK İÇİN GEREKLİ MALZEMELER

Kurşun 250 -300 gram

Kurşun eritmek için bir cezve yada metal kepçe,tercihen bakır.

Bir tencere yada bakır kap

Bozuk Para

Mavi Boncuk

Soğan-sarımsak-ekmek-tuz-şeker

Su

Tüm Malzemeleri bir arada tutmak için bir tepsi

Kurşun döktürecek kişinin niyetine göre ek materyaller kullanılabilir.

Resim üzerinden kurşun dökülecekse kişinin resmi.

Temiz bir örtü,çarşaf,pike.v.b.

Üzerlik tohumu çınar ağaç ve defne yaprağı

Buğday...

KURŞUN NASIL DÖKÜLÜR?

Kurşun Gündüz dökülür.Ya öğleden önce yada öğleden sonra namaz vakitleri arasında dökülür.

İkindiden sonra kurşun dökülmez.

Hasta yatalaksa yatağında ve odasında dökülür.

Kurşun döktürecek kişinin kendi evinde veya iş ortamında kendi odasında dökülmesi tercih edilir.Bu mümkün değilse herhangi bir yerde de dökülerek,dökülen kurşun suyu kişiye verilir. Ve evi odasının dört köşesine dökmesi sağlanır.

Hastalığın ağırlığına göre kişiye en az 3 er gün ara ile 7 kez kurşun dökülebilir.

En az ,3 kez, farklı günlerde tekrarlanır.

Kurşun dökmek;kişilerin tıkanmış enerji alanlarını açtığı gibi,bulunulan mekandaki negatif enerjiler,büyü,hastalık,korku,nazar v.s.temizler,ortadan kaldırır.

Herhangi bir kimse kurşun dökmeye kalkıştığında hastaya ait negatif enerjileri eterik bedenine kopyalayacağından,aynı sorunları yaşama riski vardır.Ayrıca kurşun ağır metaller sınıfına girdiğinden gerekli bilgiye sahip olmadan ve önlem alınmadan her kes kurşun dökmeye kalkışmamalıdır.

Kurşun dökülürken döken kişi “Bu benim elim değil, Fadime anamın eli” diyerek kurşunu içinde malzemeler bulunan tepsinin içindeki su dolu kaba döker. Bu işlem üç kez gerçekleşir. Kurşun dökme işlemi bittikten sonra kurşun döken kişi tarafından kurşunun aldığı şekil, işaret, görüntü yorumlanır. Nazar ve kötü enerjinin def’i için en son dua edilir ve üzerlik ya da defne yaprağı yakılarak işlem sonlandırılır. Kurşun dökülen sudan kişiye bir miktar içirilir. Aynı sudan hastanın alnına, bileklerine ve ayaklarının altına sürülür. En sonunda kurşun dökülen suya ekmek doğranır, dört yol ağzında köpeklere verilir.

Ekmek, tuz, bıçak, ayna, soğan ve sarımsak.. tek tek anlamları ve fonksiyonları var herbirinin:

misal soğan ve sarımsak kabukları, kurşun eridikten sonra tavada yakılıyor, dumanı odayı kaplıyor; bu parafinle birlikte tütsü oluyor.

tuz da kurşun döktüren kişinin ağırlığı gitsin diye kullanılıyor. hatta bilenler bilir, böyle bir musibet, bela geçirenler ekmek-tuz dağıtırlar işte bu sebeple tuz bizim için çok özel, kurşun dökme işleminde de ondan öyle mühim.

bıçak, "kem gözlerden gitsin, gözleri kör olsun inşallah" dileklerini amacı ile sembolik olarak birleştirmek için kullanılıyor.

aynanın koyuluş amacı da, "kim bana göz diktiyse kendi gözü körolsun" demekmiş

ekmeğin bu işlemdeki amacı köpeklere yedirmek. Sizin hakkınızda negatif düşünmesinler ,

işlem bitince kurşun dökülen su, ortamdaki en küçük kişi tarafından konuşmadan bir su kenarına dökülür son olarak. konuşmamanın nedeni suyu dökecek kişinin yolda şeytan tarafından aklının çelinmemesiymiş.

Şifanız ve ışığınız bol olsun